"Asrın felaketi" olarak isimlendirilen Marmara depeminden sonra Düzce depremini yaşadık. Artçı şoklarla kendisini hiç unutturmayan deprem, gündemimize bütün ağırlığıyla oturdu. "Depremle Yaşamak", olayı bütün yönleriyle bizzat yaşayan yazarın izlenimlerinden ve değerlendirmelerinden oluşuyor. Kitap, depremi sadece sebepler açısından ele almıyor; aynı zamanda onun dilini, şifresini, mesajını anlatıyor. Ayrıca, "Hangi fiillerimizle musibetleri kendimize çekiyoruz", "Deprem ve benzeri afatlar niye veriliyor", "Neden kafirlerin cezası hemen verilmiyor", "Bir şey kendi kendine olabilir mi", "Tedbir takdiri bozar mı", "Deprem önceden bilinebilir mi" gibi birçok soruya cevap veriliyor. Depreme maddi tedbirlerin yetersiz olduğu belirtilen kitapta; iman, ibadet, takva, sabır, tevekkül ve rıza gibi manevi tedbirler de işleniyor.
"Asrın felaketi" olarak isimlendirilen Marmara depeminden sonra Düzce depremini yaşadık. Artçı şoklarla kendisini hiç unutturmayan deprem, gündemimize bütün ağırlığıyla oturdu. "Depremle Yaşamak", olayı bütün yönleriyle bizzat yaşayan yazarın izlenimlerinden ve değerlendirmelerinden oluşuyor. Kitap, depremi sadece sebepler açısından ele almıyor; aynı zamanda onun dilini, şifresini, mesajını anlatıyor. Ayrıca, "Hangi fiillerimizle musibetleri kendimize çekiyoruz", "Deprem ve benzeri afatlar niye veriliyor", "Neden kafirlerin cezası hemen verilmiyor", "Bir şey kendi kendine olabilir mi", "Tedbir takdiri bozar mı", "Deprem önceden bilinebilir mi" gibi birçok soruya cevap veriliyor. Depreme maddi tedbirlerin yetersiz olduğu belirtilen kitapta; iman, ibadet, takva, sabır, tevekkül ve rıza gibi manevi tedbirler de işleniyor.