Meşrutiyet ilan edildikten sonra, Evkaf Nazırlığı'ndaki çürümeye karşı ıslah çalışmaları yapmak üzere Muhasebe Müdürlüğü'ne atanan Ali Necati Efendi, iktidardaki İttihat ve Terakki yönetimini yolsuzluk iddialarıyla suçlayınca, sıkıyönetim mahkemesinde yargılanmak üzere tutuklanır. Yolsuzluk, hakaret ve mürtecilikle suçlanan Ali Necati Efendi'nin davası, Meclis'e siyaseten konu olursa da, sonuçta yalnızca hakaretten hüküm giyer ve yolsuzluk dosyaları, II. Meşrutiyet'in ateşli ve kanlı siyaset mücadeleleri içinde unutulur. Ali Necati Efendi, İttihat ve Terakki iktidardan düşünce, 1912 yılında, İttihadın İç Yüzü kitabıyla iddialarını ve uğradığı baskıları dile getirmiştir.
Ali Necati Efendi'nin kitabı, iktidar, yolsuzluk ve siyasi baskı sarmalının, döneminde yazılmış tanıklığıdır. İttihat ve Terakki örgütüne, ilk kez, hürriyet, yurtseverlik, milliyetçilik gibi soyut kavramlar üstünden değil, gündelik yaşamın içinden, çıkar kavgası ve hukuk mücadelesi alanından saldırmaktadır.
Demokrasi ve hukuk arayışında Jakoben “inkılapçılığın“, toplumsal ve siyasal yapılanmamız içinde iktidar-ekonomik çıkar-partizanlık birliğine teslim oluşunun hikayesi, bizi, İttihat ve Terakki hareketi ve geleneği üstüne bakış açımızı ayakları üstüne oturtmaya ve bir kez daha efsanelerin yerine eleştirel gerçekçiliğin peşine düşmeye çağırmaktadır.
Meşrutiyet ilan edildikten sonra, Evkaf Nazırlığı'ndaki çürümeye karşı ıslah çalışmaları yapmak üzere Muhasebe Müdürlüğü'ne atanan Ali Necati Efendi, iktidardaki İttihat ve Terakki yönetimini yolsuzluk iddialarıyla suçlayınca, sıkıyönetim mahkemesinde yargılanmak üzere tutuklanır. Yolsuzluk, hakaret ve mürtecilikle suçlanan Ali Necati Efendi'nin davası, Meclis'e siyaseten konu olursa da, sonuçta yalnızca hakaretten hüküm giyer ve yolsuzluk dosyaları, II. Meşrutiyet'in ateşli ve kanlı siyaset mücadeleleri içinde unutulur. Ali Necati Efendi, İttihat ve Terakki iktidardan düşünce, 1912 yılında, İttihadın İç Yüzü kitabıyla iddialarını ve uğradığı baskıları dile getirmiştir.
Ali Necati Efendi'nin kitabı, iktidar, yolsuzluk ve siyasi baskı sarmalının, döneminde yazılmış tanıklığıdır. İttihat ve Terakki örgütüne, ilk kez, hürriyet, yurtseverlik, milliyetçilik gibi soyut kavramlar üstünden değil, gündelik yaşamın içinden, çıkar kavgası ve hukuk mücadelesi alanından saldırmaktadır.
Demokrasi ve hukuk arayışında Jakoben “inkılapçılığın“, toplumsal ve siyasal yapılanmamız içinde iktidar-ekonomik çıkar-partizanlık birliğine teslim oluşunun hikayesi, bizi, İttihat ve Terakki hareketi ve geleneği üstüne bakış açımızı ayakları üstüne oturtmaya ve bir kez daha efsanelerin yerine eleştirel gerçekçiliğin peşine düşmeye çağırmaktadır.