İngiltere yoğun bir istihbarat faaliyetiyle Milli mücadele'yi engellemeye ve sonuçsuz bırakmaya çalışmıştır. Ancak bunu başaramadığı gibi, Mustafa Kemal'i öldürmesi için gönderdiği Mustafa Sagir de görevini yapamadan yakalanmış ve asılmıştır. Yani İngiltere'nin suikast girişimi başarılı olamamıştır. Mustafa Sagir, her ‘'Müslüman''görünen kişinin, gerçek Müslüman veya dostumuz olmadığının önemli bir tarihsel örneğidir.
Bu suikast davasında, bazı kişilerin yabancılardan para aldıkları ve işbirliği yaptıkları da hep ortaya çıkmıştır. Mesela Prens Sabahattin bunlardan biridir. Keza İngiliz Muhibleri Cemiyeti'nin nasıl bir ihanet şebekesi olduğu; para ihtiyacı bahanesiyle casus olmayı kabul edenlerin zaafları; Arap isyancı Şerif Hüseyin'in İngilizlerden ne şekilde para aldığı, bu davada itiraf edilmiştir. Hatta Sagir, Padişah ve ailesinin de para aldığını söylemiştir! Öte yandan, Mustafa Kemal'in, Sagir'in casus olduğunu anlaması, bazılarınca onun bir kehaneti olarak görülmekte ise de maalesef bu, bilgisizlikten gelen bir saçmalık örneğidir. Çünkü Mustafa Kemal, daha Sagir Ankara'ya gelmeden önce hakkında birçok bilgi edinmiştir. Dolayısıyla söz konusu olan; kehanet değil, istihbarat ve sentez gücüdür!